Kitap okumak dünyanın en faydalı aktivitelerinden biridir. Sizler de kitap okumayı seviyor ama ne okuyacağınızı bilmiyorsanız sizler için birkaç kitap önerisi paylaştık. Okuyup beğeneceğinizden eminiz!
İçindekiler
Zweig’ın kitaplarını okumadıysanız büyük kayıp demektir. Size ilk önerimiz Zweig’ın “Satranç” kitabı olacak. Kitabın konusu: Rastlantı sonucu eline geçirdiği bir kitapla satrancın inceliklerini öğrenerek bu oyunu bir tutkuya dönüştüren ve giderek bu tutkusu yüzünden beyin hummasına yakalanan Dr. B.’nin öyküsüdür görünüşte Satranç. Ama derinlerde bir veda mektubudur aslında. Stefan Zweig‘ın Brezilya’da sürgündeyken yazdığı ve Şubat 1942’deki intiharından birkaç ay önce tamamladığı Satranç, Avrupa kültürünün nasyonal sosyalist tehlike altında yok oluşuna işaret eder.
Her kadının bilmesi gereken bir yazar kendisi. Kadın-erkek eşitliğinin savunucusu ve feminizmin baş isimlerden Virginia Woolf hepimiz için büyük ders verici nitelikte eserler ortaya koymuştur. Kitabın konusu: Kendine Ait Bir Oda, Virginia Woolf‘un 1928 yılında kapılarını kadınlara yeni yeni açmakta olan Cambridge Üniversitesi‘ndeki kız öğrencilere hitaben yaptığı bir konuşması üzerine şekillenmiştir. İngiltere’de kadınların seçme ve seçilme hakkını elde etmelerinden bir yıl sonra yayımlanan kitap o tarihten günümüze feminizm tartışmalarının locus classicus’u olageldi. Woolf, kadınlara edebiyat alanında bir çıkış yolu gösteriyor.
Alman yazar bu kitabıyla Nobel Edebiyat Ödülü almıştır. Kitabın konusu: Almanya’da ‘70’li yıllardaki ünlü ‘Baader-Meinhof’ çete olayından yola çıkılarak yazılan Katharina Blum’un Çiğnenen Onuru adlı bu romanda, medyanın haber oluşturma özgürlüğü ile bireyin özel yaşamının çatışması teması işlenir. Görünüşte tek suçu bir anarşistin sevgilisi olmak olan Katharina Blum’un bu anarşistle ilgili olaylar ve araştırmalar bağlamında giderek tüm kişisel değerlerinin ayaklar altına alınması, en yakın çevresi karşısında da, bütün bir toplum karşısında da savunmasız bırakılması, kitabın ağırlık noktalarıdır.