Yılların geçmesi ile değişen tek şey saçımız, bedenimiz ya da çevremizdeki insanlar değil. Zaman ilerledikçe zevklerimiz de değişiyor. Önceden gitmeyi çok sevdiğimiz bir mekan bize çok keyif verirken zaman ilerledikçe eski sempatikliğini kaybedebilir. Bu örneğin benzeri seçtiğimiz kıyafetlerde de gerçekleşebilir. Bir aralar giyinmeyi çok sevdiğiniz bir kabanı iki sene sonra beğenmemeniz çok normal. Ya da kombin yaparken kullanmayı çok sevdiğiniz bir kolye/şapkayı da bir süre sonra hayatınızdan uzaklaştırmak isteyebilirsiniz.
Özellikle kadınlar 40 yaşından sonra bazı kıyafet ve aksesuarlardan nefret etmeye başlıyor. Çok severek alınan salaş bir hırka o kadar itici gelebilir ki hep giydiğiniz her şey ile uyum sağlayan hırkanızın artık size yakışmadığını düşünmeniz sizi üzmesin. Salaş bir hırka yerine başka parçalar giyerek kombin yapmayı deneyebilirsiniz. Üzerinize oturan iyi kesimli blazer bir ceketi salaş hırkalara tercih edebilirsiniz. O zaman blazerlara dolabınızda hoşgeldin deme vakti! Üstünüze olmayan hırkalara ise bay bay!
Parmak arası terlikler… Zaman ilerledikçe çok da rahat bulmamaya başlayabilirsiniz. Gerek tabanı gerekse parmak aranızı rahatsız edecek olan bu terlik türü sizi eskisi kadar mutlu etmeyebilir. Hem zaten sadece güzellik için değil sağlık içinde bir süre sonra şehir asfaltlarında alçak tabanlar sizi rahatsız edebileceği gibi sürekli giymeniz bacaklarınızı olumsuz etkileyebilir. Bu yüzden dolgu topuk terlikler giymeyi tercih edebilirsiniz hem daha şık hemde bacak boyunuzu uzatarak olduğunuzdan uzun görünmenizi sağlar. Bu da size dimdik kendine özgüveni yüksek bir görüntü sağlamanıza yardımcı olacaktır.
Mini elbiseler artık çok da çekici gelmiyor ve rahat edeceğinizi düşünmüyorsanız eğer onlara da dolabınızdan ‘bay bay!’ deme vakti geldi. Uzun güzelim elbiseler ne güne güne duruyorlar ? Hem daha kadınsı hemde dolgu ayakkabılar ile kombin yaparak uzun bacaklara ulaşabilirsiniz. Çok büyük olmayan uzun askılı bir çanta almayı da unutmayın! 🙂